08 EKİM 2022, Cumartesi: İzmir – Yeniçarohori – Bozcaada
Sabah saat 07.00 Üçkuyular Pamukkale Seyahat önü, 07.20 Fuar Lozan Kapısı önü, saat 07.45 Karşıyaka Yunuslar Mavikule önünden misafirlerimizi aldıktan sonra doğanın ve tarihin kucaklaştığı Kuzey Ege’ye doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Yeniçarohori’de ( Küçük Köy ) sabah kahvaltımızı yapıyor ve bu eski Rum köyünü geziyoruz. Geyikli iskelesine doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Geyikli iskelesinden feribot ile İyonya, Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olarak varlığını sürdürmüş Bozcaada’ya geçiyoruz. Eski adı Tenesos olarak anılan Bozcaada; tertemiz denizi, çeşidi bol balık lokantaları, tarihi kalesi, daracık sokakları, eski Rum evleri ile huzur dolu zamanlar yaşamak isteyenler için ideal bir yer. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız ada turunda göreceğimiz yerler arasında Bozcaada Kalesi, eski Rum evleri, tarihi kilise, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve tarihi çeşme bulunmakta. Bağları ve şarapları ile ünlü bu güzel adanın bağlarını ve bağ evlerini görerek Ayazma’ya ve Polante Feneri’ne gidiyoruz. Kısa bir fotoğraf molası sonrasında keyifli bir günün ardından otelimize gidiş ve yerleşme. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
09 EKİM 2022, Pazar: Bozcaada – Yeşilyurt – Adatepe – Altınoluk – İzmir
Sabah kahvaltı sonrası belirlenen saatte otelimizden ayrılış. İskeleye gidiyor ve sabah feribotuyla Geyikli’ye geçiyoruz. İlk durağımız Yeşilyurt köyü olacak. Köy 1355 yılında, Oğuzların Çepni boyu tarafından kurulduğundan ismi Büyük Çetmi olarak da bilinir. Yüzlerce yıllık göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçen köyün ilk kurucuları, evlerini inşa ettirmek için Marmara adası ve çevre yörelerde yaşayan Rum taş ustalarını köye getirirler. Zaman içinde nüfusu artan Rumlar da köye yerleşir ve bir mahalle kurarlar. Ondan sonra yüzlerce yıl, Rumlarla Türkler arasında sevgi, barış ve dostluk içinde bir yaşam sürer gider. Rehberimizle köy içinde birlikte yapacağımız gezinti ve serbest zamanda yerel ürünlerden, keçi peyniri, dağ kekiği vs. çeşitleri ve birçok yerel ürün alabileceğiniz gibi belki ilk kez deneyeceğiniz otlu dondurmayı burada tadacaksınız. Yeşilyurt Köyü sonrası gezeceğimiz Zeytinyağı Müzesi, Türkiye'de türünün ilk örneği olarak bilinir. Zeytinyağı "Fabrika - Müzesi" 2001 den beri yerli yabancı onbinlerce ziyaretçi ağırlıyor. Küçükkuyu'daki tarihi sabunhane binası restore edilerek, bir yandan kuru baskı tarzında zeytinyağı üretimine devam edilirken, öte yandan civar köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimine ilişkin çeşitli araç -gereç ve aksesuarlar fabrika binasında sergileniyor. Turumuza, Kazdağı eteklerinde yer alan Adatepe Köyü ile devam ediyoruz. Adatepe Köyü; yerleşimi antik çağlarda başlamış, İliada destanında "Gargaros" olarak adı geçen bölgededir ve yerleşim günümüzde de sürmektedir. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köyde mevcut binalarda görülmektedir. Köyün özgünlüğünü koruması amacıyla 1989 yılında sit alanı ilan edilmiştir. Bugün, mevcut evlerden başka yeni ev yapılamamakta, ayakta olan evler aslına uygun restore edilmekte, yıkık durumda olan evler ise köydeki mimariye uygun yeniden inşa edilmektedir. Altınoluk’a geçiyoruz. Papazlık Köyü olarak bilinen Eski Altınoluk’a çıkıyoruz. Köy kahvesinde alacağımız mola ile birlikte, tarihi Abdullah Efendi Konağı’nı görüyoruz. Son olarak Kazdağı Cam Seyir Terası göreceğiz. Kazdağları’nın muhteşem güzelliklerini sunan, seyir zevki yüksek, doğal dokuya uygun bir şekilde inşa edilen bu terasla Kazdağlarının tüm zenginliğini ve güzelliğini göreceksiniz. İzmir’e dönüş yolculuğumuza devam ediyoruz. Uygun yerlerde verilecek molalar ile akşam geç saatlerde İzmir’e varış ve turumuzun sonu.
Bir başka gezide buluşmak dileğiyle…