29 NİSAN 2023, Cumartesi: İZMİR – KAZDAĞLARI KÖYLERİ – BOZCAADA
Sabah belirlenen noktalardan hareket ile doğanın ve tarihin kucaklaştığı Kuzey Ege’ye doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Yolda verilecek sabah kahvaltısı molası sonrası ilk olarak Altınoluk Köyü’ne uğruyoruz. Burada tarihi Abdullah Efendi Konağı’nı görüyoruz. Bu şirin köyümüzde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Kazdağları gezimize Kazdağı eteklerinde yer alan Adatepe Köyü ile devam edeceğiz. Adatepe Köyü; yerleşimi antik çağlarda başlamış İliada destanında "Gargaros" olarak adı geçen bölgededir ve yerleşim günümüzde de sürmektedir. Köyün bulunduğu bölge Truva, Leleg, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu, Osmanlı hakimiyetleri görmüş ve bunların izlerini taşımaktadır. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köyde mevcut binalarda görülmektedir. Çevrede betonlaşmanın başlaması nedeniyle köy 1989 yılında sit alanı ilan edilmiştir. Günümüzde daha önceden yapılmış mevcut evlerden başka yeni ev yapılamamaktadır. Mevcut ayakta olan evler aslına uygun restore edilmekte ve yıkık durumda olan evler ise köydeki mimariye uygun yeniden inşa edilmektedir. Adatepe Köyü sonrası durağımız olan Zeytinyağı Fabrika Müzesi, Türkiye'de türünün ilk örneği olarak 2001 yılından beri yerli ve yabancı onbinlerce ziyaretçi ağırlamaktadır. Küçükkuyu'daki tarihi sabunhane binası restore edilerek, bir yandan kuru baskı tarzında zeytinyağı üretimine devam edilirken, öte yandan civar köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimine ilişkin çeşitli araç - gereç ve aksesuarlar fabrika binasında sergileniyor. Müzede eski zeytinyağı presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli folklorik objeler görülebilir. Bugünkü programımızı Kazdağları’nın eteklerinde yer alan, mitolojide ‘’İlk Güzellik Kraliçesi Yarışması’’nın yapıldığı dağ olarak geçen Yeşilyurt Köyü gezisi ile sonlandırıyoruz. Yeşilyurt Köyü, 1355 yılında, Oğuzların Çepni boyu tarafından kurulduğundan dolayı ismi Büyük Çetmi olarak bilinir. Yüzlerce yıllık göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçen köyün ilk kurucuları evlerini inşa ettirmek için Marmara adası ve çevre yörelerde yaşayan Rum taş ustalarını köye getirirler. Zaman içinde nüfusu artan Rumlar da köye yerleşir ve bir mahalle kurarlar. Ondan sonra yüzlerce yıl Rumlarla Türkler arasında sevgi, barış ve dostluk içinde bir yaşam sürer. Yeşilyurt Köyü, kendi yerel olanakları ve iradesi ile geleneksel yapı dokusunu koruyan yepyeni bir turizm merkezi olma özelliğini kazanmıştır. Rehberimizle köy içinde birlikte yapacağımız gezinti ve serbest zamanda yerel ürünlerden, keçi peyniri, dağ kekiği, nar ekşisi, köy salçası, zeytin ve zeytinyağı çeşitleri gibi birçok yerel ürün alabileceğiniz gibi belki ilk kez deneyeceğiniz otlu dondurmayı burada deneyebilirsiniz. Sonrasında belirlenen saatte Geyikli İskelesi’ne gidiyor ve saat 19.00 feribotu ile İyonya, Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olarak varlığını sürdürmüş Bozcaada’ya geçiyoruz. Otelimize gidiş ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme Bozcaada’da otelimizde.
30 NİSAN 2023, Pazar: BOZCAADA – BEHRAMKALE / ASSOS – İZMİR
Kahvaltı sonrası Bozcaada gezimizi yapmak üzere otelimizden ayrılıyoruz. Eski adı Tenesos olarak anılan Bozcaada; tertemiz denizi, çeşidi bol balık lokantaları, tarihi kalesi, daracık sokakları, eski Rum evleri ile huzur dolu zamanlar yaşamak isteyenler için ideal bir yer. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız ada turunda göreceğimiz yerler arasında Bozcaada Kalesi, eski Rum evleri, tarihi kilise, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve tarihi çeşme bulunmakta. Bağları ve şarapları ile ünlü bu güzel adanın bağlarını ve bağ evlerini görerek Ayazma’ya ve Polante Feneri’ne gidiyoruz. Kısa bir fotoğraf molası sonrasında belirlenen saatte iskeleye gidiyor ve saat 14.00 feribotuyla Geyikli’ye geçiyoruz. Yaklaşık 1saatlik bir yolculukla ulaştığımız Behramkale’de; dar sokakları ve sıcak atmosferiyle keyifli bir ortama sahip olan Behramkale Köyü'ne çıkıyoruz. Doğayla tarihin iç içe geçtiği, taş evleri ve tarihi her yönüyle gözler önüne seren yapısıyla ilgi çeken adeta büyüleneceğiniz köy içerisinde ilk durağımız Osmanlı Sultanı 1. Murat Hüdavendigar tarafından 14.yy’da yaptırılan Hüdavendigar Camii olacak. Osmanlı'nın kendine özgü eserlerinden olan cami tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiş. İçerisinde yer alan kadırga resimleri Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturmaktadır. Behramkale'de gezebileceğiniz bir diğer nokta ise Hüdavendigar Köprüsü'dür. 600 yıllık bir geçmişe sahip olan köprü, Hüdavendigar Camii'yle aynı dönemde inşa edilmiştir. Köprü Tuzla Çayı üzerinde bulunur ve günümüze kadar birçok kez restore edilmiştir. Son olarak Antik Assos kentini geziyoruz. Akropol ve Athena Tapınağı, Aristo'nun felsefe okulu, Agora, Tiyatro ve Nekropol'ü gezerken rehberimizden bölgenin eski dönemleri hakkında bilgi ediniyoruz. Behramkale gezimizi bitirip Antik Assos Limanına yöneliyoruz. Taş binaların köy boyunca sıralandığı Liman'ın mendirekten görüntüsünü hemen fotoğraflamak isteyeceğinize eminiz. Keyifli bir günün ardından İzmir’e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam geç saatlerde İzmir’e varış ve gezimizin sonu.