Mardin'im ben...
Sokaklarımın labirentlerinde
Günün ve gecenin kanaviçesi
Kiminde ezan sesleriyle dokunur
Kimi zaman çan....
Ses bende bulur akustiğini,
Benim dar ve ince sokaklarımda...
Abbarada
.....
Ben bedenini kaleler üzere inşa etmiş
Mardin kenti
Ben taşın ve inancın şiiriyim...
Ben Mardinim çünkü ...
Kültürler şehri, Kudüs’ün kız kardeşi; Çok dinli ve çok dilli Mardin, o kadar çok sıfat sayabiliriz ki… Anadolu’nun en görkemli kadim şehri, kültürler kavşağı, pek çok medeniyeti koynunda büyüten bir kent. Nakış nakış işlenmiş muhteşem taş duvarlar, ışıltılı bir gerdanlığa benzetilen Mardin’de görülmeye değer öylesine çok yer var ki... Rüzgârlı terasların altından geçerek sokakları birbirine bağlayan “abbaralar”, Türkiye’deki iki önemli Süryani metropolitliği, Pers izlerini taşır Dara’da harabeler, birer şiir gibidir Artuklu’da binalar.
İnanılmaz bir kültürel zenginliğe sahip, kilise çanlarının ezan seslerine karıştığı Midyat, Ezidi’lerin yerleşimi Mağara Köy, irili ufaklı birçok kilisenin bulunduğu Midyat, tarih boyunca tüccarların uğrak yeri olmuş, geleneksel el zanaatlarının doruklara vardığı telkâri işçiliğini, taş oymacılığını, kuyumculuğu ve dokumacılığıyla geliştirmiş kenti.
23 Nisan 2024, Salı: İZMİR – MARDİN – DEYRULZAFARAN – ŞEHİR MERKEZİ
Sabah saat 04.00 da İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç hatlar Sun Express Havayolları kontuarında buluşma. Bilet işlemleri sonrasında saat 05.35 de Mardin’e uçuş. Saat 07.35 de varış. Bizi bekleyen özel aracımıza transfer oluyoruz. Alınacak sabah kahvaltısı (ekstra) sonrasında ilk durağımız Deyrulzafaran Manastırı olacak. İsa’dan sonra 5. yüzyılda Şemsiler zamanında güneş tapınağı olarak inşa edilen daha sonra yüzlerce yıl Süryanilerin merkez patrikliğini yapan manastır hakkında bilgiler alacağız. Muhteşem mimarisi yanında Süryani Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biri olan Manastır aynı zamanda 1932’ye kadar 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikametgâh yeriydi. Öğle yemeği sonrası, Mardin eski kent merkezinden başlayarak şehri yürüyerek gezmeye başlıyoruz. Önce Mardin'in en önemli Süryani kiliselerinden Kırklar Kilisesi'ni gezeceğiz. Cumhuriyet Meydanı’ndan geçerek Latifiye ve Ulu Camii'ni görüyoruz ve Mardin çarşılarını geziyoruz. Süryani taş ustalarının elinden çıkma dünyaca ünlü Mardin taş evlerini, PTT binasını görüyoruz. Abbaralar ve Mardin sokaklarını, tipik Mardin evlerini resimleyip, merkezde kent merkezinde alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Kasımiye Medresesini geziyor ve Mardin’de Mezopotamya ovasına karşı akşam çaylarımızı içiyoruz. Gelen akşamla birlikte merkezde bulunan otelimize gidiş ve yerleşme. Serbest zaman. Geceleme otelimizde.
24 Nisan 2024, Çarşamba: MARDİN – MİDYAT – MOR GABRİEL – EZİDİ KÖYÜ – KASİMİYE
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Midyat’a hareket. İlk olarak Turabdin Bölgesi Metropolitlik Kilisesi olan Mor Gabriel Manastırı’nı (Deyrulumur Manastırı) ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz esnasında Süryanilik hakkında önemli bilgiler alacak, Ana Kilise; Theodora Kubbesi, Azizler Evi’ni görüp manastır yaşamına yakından tanıklık edeceğiz. İkinci durağımız,Midyat yakınlarındaki Mağara Köy olacak. Ezidi köyü olarak bilinen yerleşimde Ezidi kültürü hakkında bilgiler alacağız. Uygun olması durumunda kutsal mekanlarını görme fırsatı bulacağız. Mardin ve civarında yerleşmiş farklı kültürlerin hep birlikte uyum içinde yaşayışlarını yakından göreceğiz Midyat’a dönüp ilçe merkezinde nefis yöresel lezzetlerden oluşan öğle yemeğimizi alacağız. Sonrasında yürüyerek Midyat’ı gezmeye başlıyoruz. Mor Barsavmo Kilisesi, Midyat Konuk Evi ve Midyat Çarşısı’nı görüyoruz. Taş işçiliğinin en güzel örneklerini göreceğimiz bu yapıları fotoğraflayıp, Midyat gezimizi tamamlamamızın ardından aracımıza biniyor ve Mardin merkeze dönüyoruz.
25 Nisan 2024, Perşembe: MARDİN – DARA – ZERZEVAN KALESİ – DİYARBAKIR – İZMİR
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası çıkış işlemlerimizi yapıyoruz. İlk olarak Roma döneminde bir garnizon şehri olan Dara-Anastasiopolis Antik Kenti‘ne gidiyoruz. Doğu Roma İmparatorluğu'nun, sınırını Sasanilere karşı korumak amacıyla kurduğu Mardin'deki Dara Antik Kenti, her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği bir kenttir. Saray, mağara evleri, mezarları, kiliseleri ile sur sarnıçları ve yerin altında bulunan halk arasında zindan olarak tabir edilen tekno kentle büyüleneceğimiz kent; bize Selçuk’taki Efes antik kentini anımsatacaktır. Dara Harabeleri, kaya mezarları, sarnıçlar ve zindan yapılarını gördükten sonra tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır’a hareket. Yol güzergahımız üzerinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan, Roma İmparatorluğu döneminde "askeri yerleşim" olarak kullanılan Zerzevan Ören yeri ve kale gezilecektir. Şehir merkezine varışımızı takiben görülecek yerler arasında; Evliya Çelebi’nin “Şehir kimin eline geçerse geçsin hep mabet olarak kaldığını” belirttiği Anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Diyarbakır Ulu Camii, Hasanpaşa Hanı, Dört Ayaklı Minare Camii, Mesudiye Medresesi ve Diyarbakır surları bulunmakta. Diyarbakır surlarının bir parçası olan Keçi Burcu’nu ve Mardin Kapı’yı görüyor ve UNESCO Dünya Kültür Listesi’nde yer alan Hevsel Bahçeleri’ne gidiyoruz. Bu etkileyici doğal güzelliği fotoğraflıyoruz. On gözlü köprüde kahve molası vereceğiz. Alınacak akşam yemeği sonrasında belirlenen saatte Diyarbakır Havalimanı’na gidiyoruz. Saat 23.05 de İzmir’e hareket ve 01.15 de İzmir’e varış ve gezimizin sonu. Bir başka gezimizde buluşmak ümidiyle…