1.Gün:İzmir-Istanbul–Bologna-Fiesole–Floransa
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda iç hatlar terminalinde saat 0…00’de buluşma. Bilet ve pasaport işlemlerinden sonra TK sefer sayılı uçuş ile saat …de İstanbul’a hareket ve saat … varış. Gümrük ve pasaport işlemlerinizi tamamlayarak TK 1321 sefer sayılı uçuş ile saat 09.30’de Bologna’ya hareket ve saat 10.15'de varış. Havaalanında karşılanma. Aracımıza transfer ve Bologna şehir turu: Karakteristik özellikler taşıyan bu kentte, dünyanın toplamda en uzun kemeraltıları yer alır. Bu durum Bologna’ya ayrı bir güzellik ve özellik katar. Şehrin tarihi bölgesinde her sokakta rahatça yürümenizi sağlayan Portico'lar yani kemeraltı güneşli havada güneşten yağmurlu havada yağmurdan etkilenmeden rahatça şehirde yürümenizi sağlar. Turumuza, şehrin kalbi Piazza Maggior’dan başlıyoruz. Bologna'nın sembolü Neptune Çeşmesi, meydanın girişinde, şimdi kültür merkezi ve kitaplık olarak kullanılan eskiden ticaret merkezi olarak kullanılan Salaborsa'nın özellikle tavan mimarisi inanılmaz derecede ilginizi çekecektir. Ayrıca tabanında bulunan cam galeriden şehrin kurulduğu ilk günlerden kalma kalıntıları da görebilirsiniz. Piazza Maggiore'ye hakim olan en önemli iki yapı Bologna Town Hall ve Basilica San Petronio da diğer görülecek yerler arasında. Arkeoloji Müzesi ve olağanüstü güzellikteki avlusuyla Palazzo dell' Archiginnasio'yu da göreceksiniz. Burası batı dünyasının en eski üniversitelerinden biridir. Diğer görülecek bir nokta; Piazza San Stefano, aynı ismi taşıyan ve çeşitli dönemlerde yapılmış birbirine bağlı yedi kiliseyi aynı çatı altında toplayan son derece ilginç binadır. Halk arasında Sette Chiese (Yedi Kilise) denen yapının ön yüzündeki balkon çok hoşunuza gidecek. Şehrin başka bir sembolü ise, ortaçağdan kalma Asinelli ve Garisenda isimli yan yana duran iki kule. Tıpkı, Pisa kulesi gibi yan yatmış durumda. Serbest zamanınızı şehrin ara sokaklarında dolaşarak geçirip, Bologna'nın günlük yaşamının aktığı Via dell'Indipendenza adlı ünlü caddesinde restorantlar, cafeler, magazalarla dolu caddesinde geçirebilirsiniz. Fiesole’e hareket. Etrüsk yerleşimi olan Fiesole Floransa’ya yarım saatlik mesafede popüler bir şehirdir. Burada başta domo olmak üzere Bandini Müzesi, arkeoloji Müzesi, St. Francesca Rahibe Manastırı gezilerek Floransa’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ardından geceleme otelimizde.
2. Gün; Bologna – Fiesole – Floransa
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmış, Rönesans’ın doğduğu, İtalyan halkını dünyaya tanıtan Medicilerin şehri olarak ilan edilen; sanat sevenlerin cenneti, Michelangelo, Dante, Giotto, Leonardo da Vinci, Donatello ve diğer büyük sanatçıların yaşadığı ve çalıştığı; Toskana bölgesinin başkenti olan Floransa, tarihi ve sanatsal güzellikleriyle tüm dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında yer alan kenti geziyoruz. Ortaçağda "Rönesans’ın Beşiği" olarak anılan Floransa, çağlar önce bankacılık ve ticaret alanlarında kazandığı zenginlikleri sanatı ve sanatçıları desteklemek için kullanarak muhteşem bir kültürel merkez haline gelmiştir. Turumuza, Micheloangelo Tepesi ve meydanı ile başlıyoruz. Ponte Vecchio, Signoria Meydanı, Eski Saray (Palazzo Vecchio), Santa Maria Del Fiore (Duomo) Katedrali, Çan Kulesi, San Giovanni Battista Vaftizhanesi ve ünlü “Cennetin Kapıları, Uffizi Galerisi, göreceğimiz yerler arasındadır. Floransa’yı doyasıya gezebilmeniz, alışverişleriniz için serbest zaman, otelimize transfer. Geceleme otelimizde.
3.Gün: Floransa - Greve in Chianti, Arezzo, Cortona, Perigua
Kahvaltı - Harika bağların arasından geçerek Chianti bölgesine geliyoruz. Şehrin kalbi; merkezdeki eski manastır ve şehir meydanı diyebiliriz. 11. yüzyıldan beri var olan meydan 1325 civarında geçirdiği büyük yangından sonra Lucca Dükü Castracani tarafından tekrar yeni baştan inşa edilmiş. Ünlü Kaşif Amerigo Vespucci burada doğmuştur. Mezarı da buradadır. Şehri yürüyerek gezmek çok keyifli olacaktır. Küçük sokaklar, özellikle meydanı ve alışveriş mekanlarında zaman geçirebileceksiniz. Greve in Chainti’de şarap tadımı ve öğle yemeği alacağız. Arezzo’ya doğru ilerliyoruz. 7 dalda Oscar’a aday olan “Hayat Güzeldir” filminin çekildiği Arezzo’nun gezilmesinden sonra keyifli bir otobüs yolculuğu sonrası Arezzo’dan Cortona’ya ulaşıyoruz. Cortona, Toscana'nın en eski kasabalarından biridir. Hiç bozulmadan bütün tarihi güzelliğiyle korunmuştur. Roberto Benigni'nin o muhteşem filmi La Vita e Bella da burada çekilmiştir. Via Janelli isimli sokaktaki evler ortaçağdan kalmadır. Evlerin özelliğiyse güçlü iskelelerin üzerindeki çıkmalarıdır. Cortona'daki bütün ara sokaklara girip, evlerin özellikle kapılarının fotoğrafını çekmek sizin bu güzelliği dönüşte hiç unutmamanız için iyi olacaktır. Sanat galerileri, leziz yemekleri için de Trattoria La Grotta 'nın veya Ristorante İl Pino'nun keyfini çıkartın, Artık Perugia’ya gitme zamanı. Ortaçağdan kalma Etrüsklerin izlerini taşıyan en eski şehirlerden biri olan Peruggia’da 13.yy.dan kalma eserlerle dolu dar sokakları gezerken eski çağlara gitmiş gibi olacaksınız. Gothic Katedral 1293 – 1443 yılları arasında inşa edilmiş gotik stildeki Palazzo Dei Priori görülecek yerler arasındadır. Otelimize yerleşme, akşam yemeği ve ve geceleme.
4. Gün : Montepulciano Province of Siena – Pienza – Siena
Sabah kahvaltısının ardından masalsı güzelliklerle dolu yeşil dağ ve vadilerden geçerek, Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmış bölgenin en meşhur kasabası olan Montalcino‘ya doğru hareket ediyoruz…Üzüm bağlarının ve rengarenk tarlalarının oluşturduğu manzaralar karşısında kendinizi bir kartpostalın içinde hissedeceksiniz.. Ünlü Brunello şaraplarının tadımı için Biondi Santi mahzeninde mola verecek ve tarihi Banfi Kalesi’ni gezeceğiz. Öğleden sonra Rönesans’ın en iyi planlanmış şehirlerinden biri olarak kabul edilen, son derece şirin bir kasaba olan Pienza’da kısa bir gezinti yapacağız…Pienza, Pecorino peynirleri, harika manzaraları ve dükkanları ile ünlüdür. Şehrin merkezindeki pazar ve mağazalardan alışveriş imkanı için serbest saatlerimiz olacak. İtalya'nın en keyifli şehirlerinden biri olan Siena'da geziye çıkıyoruz…Surlarla çevrili bu küçük ortaçağ kasabası, gotik karakteristik yapıları, 16. yy.dan beri ev sahipliği yaptığı “Palio” yarışları, restoranları, cafeleri ve dünyaca bilinen moda evleri ile ünlüdür. Şehrin kalbi, yelpazeye benzetilen Piazza del Campo’da, tarihte palio at yarışları yapılırmıştır. Halen her yıl temmuz ayında düzenlenen geleneksel palio yarışları İtalya'nın en ünlü festivallerinden biridir. Meydanın yukarısında heykellerle süslü çeşme, Fonte Gaia bulunmaktadır. Tüm heybetiyle Palazzo Pubblico, belediye sarayı ve kulesi Torre del Mangia 102 metrelik çan kulesi, mermer cephesiyle Duomo yer alır...Sokakları, ortaçağdan kalma evleri, birbirinden güzel kapı tokmakları, pencereleri, panjurları ile de oldukça ilginizi çekecektir.Siena’daki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme.
5. Gün : San Gimignano
Sabah kahvaltısının ardından, Toscana’nın kalbi sayılan San Gimignano‘ya turumuzu gerçekleştiriyoruz. Yüz adet kulesi ile ünlü kasabada inanılmaz güzellikte eserlerle karşılaşıp hayran olacaksınız. San Gimignano, ortaçağ'da Roma'ya giden hacıların mola yeri iken, daha sonra haç rotası değişmiş ve nüfusu yarıya inmiştir. Kasabada kalanlar gerçekten kenti çok iyi korumuştur. Daha sonra San Gimignano turizm ve şarap üretimi sayesinde gelişmiş. Kentin siluetinde uzun kuleler dikkat çekmektedir. Orjinalinde 76 adet olan kuleden günümüzde, geriye sadece 14 tane kalmıştır. Bu penceresiz kuleler sahiplerinin servetini ve gücünü temsil eder. Ana meydan Piazza del Duomo'da yer alan Palazzo Vecchio del Podesta'nın kulesi Torre della Rognosa ise kasabanın en eskisidir. Palazzo del Popolo belediye sarayı ise bir diğer görülecek yerdir. Via San Matteo ve Via San Giovanni şarap ve diğer bölgesel ürünlerin satıldığı kalabalık sokaklarda gönlünüzce güzel saatler geçirebilirsiniz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
6. Gün : San Gimignano – Pisa – Lucca – İstanbul – İzmir
Kahvaltı – Siena’dan ayrılıyor ve Pisa’ya hareket ediyoruz. Varışımızla birlikte İtalya’nın sembolü haline gelmiş ve eğikliği 5,5 metreyi bulmasına rağmen hala ayakta kalabilme mucizesini gösteren Pisa Kulesi’ni ziyaret ediyoruz. Dileyen misafirlerimiz bu tarihi şehirde gönüllerince fotoğraf çektirebilirler. Hedefimiz Lucca, İtalyanın kuzeyindeki Toskana yönetim bölgesinde olup, Serchio Nehri'nin içinden geçtiği, Ligurya Denizi kıyılarındaki verimli bir düzlükte kurulmuş İtalyan kentidir. Rönesans döneminden kalma oldukça iyi korunmuş şehir surları ile ünlüdür. Lucca’de şehir surları, sokaklar, Lucca Katedrali, Lucca San Michele Klisesi, Lucca Düklük Sarayı, kent villaları panaromik olarak görülecektir. Bologna Havalimanı'na transfer. TK 1326 sefer sayılı uçuş ile saat 18.20'de İstanbul’a hareket ve saat 22.55'de varış. Ardından TK 2354 sefer sayılı uçuş ile saat 02.00’de İzmir’e hareket ve saat 03.20’de varış. Turumuzun sonu.